Bugün sizlere yeme bozukluğunun ne olduğundan, çeşitlerinden, görülme sıklığından, tedavisinden vb bilgileri paylaşacağız, sonrasında ise dsm 5 tanı kriterlerini yazdığımız yazımızdan incelemeler yapabilirsiniz. Doktoronuza danışmadan lütfen tanı koymayınız.
Yeme bozukluğu nedir? Hastalık mıdır?
Yeme bozuklukları anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza ve tıkınırcasına yeme bozukluğu olmak üzere çeşitli dallara ayrılan ruhsal kaynaklı ama bedensel belirtilerle kendini ortaya çıkartan bir hastalıktır.
Anoreksiya Nervoza Nedir?
Zayıf bir bedene kavuşma isteği, kilo almaktan korkmak ve adet kesilmesidir. Kişi kilo kaybetme korkusuyla çeşitli davranışlar sergiler. Hastaların neredeyse yarısı yiyecekten kesilir, yoğun egzersiz yapabilirler. Diğer yarısı ise sıkı diyet yapar ara sıra kontrollerini kaybederek aşırı yemek yiyebilirler sonrasında ise yemeği çıkartmak için uğraşırlar. Yiyeceklerin kilo yapıcı etkisinden kurtulmak için su atıcı veya ishal yapıcı ilaçlar temin edebilirler.
Bulimiya Nervoza Nedir?
Aşırı yemek yeme isteği ve ardından gelen kusmanın ön planda olduğu bir hastalıktır. Kişi zayıf bir bedene sahip olma arzusuyla anoreksiya nervozadaki gibi dışarı atmak, kalori yapıcı etkilerini gidermek için çözüm arar. Bu tablonun farkı ise kişi hafif kilolu ya da normal beden ağırlığındadır.
Yeme bozukluğu ne sıklıkla görülür? Erkeklerde mi kadınlarda mı daha sık yeme bozukluğu görülür?
Genç kızlarda anoreksiya nervozu 1/1000, bulimiya nervozanı ise 1/100 olduğu bilinir. Yapılan araştırmalarda kadınların erkeklere göre 10 kat daha fazla semptomları gösterdiği bulunmuştur
Yeme bozuklarının sebebi nedir?
Sebebi tam olarak bilinmemekle beraber ergenlikteki değişimlere uyum sağlayamama sonrasında ortaya çıkan ruhsal sıkıntılar denilebiliyor. Kadınlarda daha fazla görülmesi de akıllarda soru işareti yaratıyor ve kadın psikolojisinin daha hassas olabileceğini tekrar hatırlatıyor. Sosyal değişimlerin de bu hastalıklarda önemli olabileceklerini belirtelim.
Yeme bozukluğu nasıl tedavi edilir?
Tedavi psikolog veya psikiyatri önceliğinde terapiler ve ilaçlarla yapılmaktadır. Aile – Psikolog – Psikiyatri ve çeşitli sağlık dallarının da işbirliği çok önemli bir etkendir.