İnsanlık ve “İnsanlık”
Ben hayatımı değiştirmek istiyorum ne yapmalıyım sorusu bir birey olarak aklımıza zaman zaman gelmiştir. Evrenin, Galaksilerin, Güneş Sistemimizin, Dünyamızın ve İnsanlığın tarihine kısacık bakacak olursak, insanlık olarak gelişmeye başlamamızın, 4.000.000.000 yılı geçen bu varoluşsal soru işaretlerinin içinde, sadece 2.000 yıllık tarihine denk geldiğini tekrardan gün yüzüne çıkartırız. Mancınık sistemlerindeki mantığı kullanarak 1453 yılında İstanbul’u almak için topları kullanmayı akıl eden Osmanlı’dan tutun, atları savaş için kullanmayı düşünebilen Metehan’a, topların mantığından yıla çıkarak 300 yıl boyunca tasarımı ve işleyişi üzerinde çalışmalar yapılan ateşli silahlara. Teknoloji başta olmak üzere insanlık her alanda kendini geliştirmeye hızla devam ediyor. Asıl problem ise bundan sonra başlıyor; insanlık, taşıdığı “insanlık” lakabını geliştirmeye devam ettirirken, mental olarak gelişmeye devam ediyor mu? Kendi yaptıklarından ders çıkarmaktan ziyade, başkalarının yaptıklarından da ders çıkartabilecek seviyede mi? Öğrenmeyi sadece kendi mi yapıyor, yoksa Bandura’nın da dediği gibi “insan dolaylı yoldan öğrenebilir “ilkesine sahip çıkıyor mu? Bütün hayatımı değiştirmek istiyorum demeden önce gelin bir göz atalım; 9 madde ile hayatımı nasıl değiştirdim ve siz 9 madde ile hayatınızı nasıl değiştirebilirsiniz onlardan bahsedelim.
1- Çevreni Yönet
Kalabalıklardan olabildiğinde uzak dur, mümkünse kaç. İnsan olarak yaşlandıkça kalabalık ortamlar bizi germeye ve rahatsız etmeye başlıyor, kendimizi geliştirmek aşamasında, bize herhangi bir yarar sağlamayacak kalabalık yerlerde ve ortamlarda bulunulmaması önemli bir husustur. Yaşadığımız yerin istatistiklerine eğer bakacak olursak; kitap okuma, yabancı dil bilme, nitelik ve nicelik olarak kendini geliştirebilme, güvenilirlik, ahlak, üretkenlik, entelektüellik gibi kendine fayda sağlayabilecek özelliklerin, gerek Türkiye’de gerek ise İstanbul’da açıkça dipte gezdiğinin farkındayız. Hal böyle olunca, kendimizi geliştirebileceğimiz bir çevre oluşturmak, zorlaşıyor ve bir o kadarda önemli bir husus haline geliyor. Hayatımı kökten değiştirmek istiyorum diyen kişiler, çevrelerini kökten değiştirerek başlayabilirler.
2- Okulunu Yönet
Hayatımı değiştirmeye nereden başlamalıyım diyorsanız, bu maddeyi dikkatle okuyun. Eskiden büyüklerimiz üniversiteye giremedikleri için bizleri üniversite okuyabilmemiz için gazladılar. Durum öyle bir hale geldi ki, her 4 mezundan 1 tanesi işsiz halde, üniversite bitirenler hatta hali hazırda okuyanlar işsizlik korkusundan 2. üniversite hazırlıklarına başladı bile. Biz bu sistemin koşuşturmacısında kendimize bir yer ararken, insanlığımızı kaybetmeye başladık. Lisede ve Üniversitede gördüğümüz dersler, biz onları kullanmadığımız sürece hiçbir işimize yaramayacaklar, zaten üniversitede bir şeyler öğrenmeyi beklemekten çok, bir şeyler öğrenmek istemek gerekiyor. Hal böyle olunca derslere ayırdığımız vakitler %20 gibi bir süreye tekabül etmeli, kitap okuma, gezme, yeni dil öğrenme, sosyal sorumluluk, akademik ilerleme, makale okumaları, kulüp faaliyetleri gibi kendinize bir şeyler katabileceğiniz 4 yıllık bir serüven olmalı üniversite. Bitkilerle uğraşın, köylere gidip hayvanlarla ilgilenin, en az bir enstrüman çalın, insanlarla kaliteli tartışmalara girin. İnsan vakit geçirdiği 5 kişinin ortalamasıdır derler. Ortamlarda akmak veya vizyonu olan insanlarla vakit geçirmek, size kalmış. 30’lu yaşlarınıza geldiğinizde, hayatımın amacı ne, ne yapmam gerekiyor gibi sorularla yüzleşeceksiniz, bizim istediğimiz, o yaşlara gelmeden önce, eğlenceyi ve eğitimi (sadece okul değil) bir arada yapabileceğinizin farkına vardırtmak. Gelecekte önünde hiçbir engelin duramayacağına inanacaksın her ne kadar şimdi sevgilim beni terk etti bir daha asla aşık olamayacağım desen bile.
3- Sistemi Yönet
Aldığın kararlar, hissettiğin duygular, davranışların, aşık olduğun insan, bunların hiçbirini aslında özgür iraden ile yapmıyorsun, 19. Yüzyılda bakın çok uzak değil 200 yıl öncesi. Dünya güzeli diye bilinen, 145 kişinin peşinde koştuğu, bir İranlı prensesin resmini göstermek isterim; bakalım günümüz sisteminin bize dayattığı güzellik anlayışına ne kadar hitap ediyor?
Sistem neyi istiyorsa, biz onu seçiyoruz, bunun bilincinde olmalıyız. Sistem bize böyle dayatmalarda bulunduğu sürece biz hayatımızı %100 verimli bir şekilde yaşamayız, bu durumundan kurtulmak zorundayız. Hayatımı komple değiştirmek istiyorum diyenler için ikinci en büyük tavsiyemiz ise farkındalığını arttırmak. Etrafımızda dönen şeylerin ne kadar çok farkına varırsak, kendi hayatımızın verimini de bir o kadar arttırırız. Bunun farkında olabilmek adına, sosyoloji başta olmak üzere felsefe, psikoloji ve edebiyat kitapları okumanızı öneririm. Her geçen gün kendimizi geliştirmeye devam ettiğimizi düşününce, sistemin bir parçası olmadan önce, 40’lu yaşlara geldiğinde hayatını değiştirmek gibi bir enerjin kalmadan önce, kendini ve yaşadığın evreni tanımaya çalış. Bu arada belirtelim; hayatımı tamamen değiştirmek istiyorum diyenlerdenseniz, farkındalık kazanmak ve kendinizi gerçekleştirebilmek için yapmanız gereken tek şey: hatadır.
4- Evet ve Hayır’ı Yönet
Hayatımda değiştirmek istediğim 3 şey söyleyecek olsaydım bunların iki tanesi evet ve hayır’ı ne zaman kullandığım olurdu. Zaman bir şekilde geçiyor, bizim elimizde olmadan, bize onu olabildiğince verimli geçirmek kalıyor. Evet demek elbette güzeldir, insanlar üzülmez, istedikleri olur, zamanınız harcanabilir. Ama burada önemli olanın siz olduğunu unutmayalım, insanları kırmamak için kendimizi kırmak, hayır diyememek hayatımdan hiç memnun değilim ne yapmalıyım gibi sorulara yol açabilir. Etrafımızda karşımıza çıkan fırsatlara ve olaylara, yeterince zaman ayırmadan, farklı bakış açılarına sahip olmadan, evet veya hayır kelimelerini hızlıca kullanma.
5- Hedefini Yönet
Hepimiz bir şeylerle meşgulüzdür, kimimiz okuyor, kimimiz ise çalışıyor, kimimiz işe işssiz, bir şeyler yapmaya çalışıyor. Hal böyleyken, hepimiz bir şeyler yapabilmek için “çalışıyoruz”. Yapmamız gereken ise daha verimli çalışmak. Başta sosyal kaytarma olmak üzere, ardı ardına toplantılar, sürekli fikirler üretmeler, proje başında günlerce geçirmeler, bunlar elbette güzel şeyler. Lakin bir şey yapmadığın sürece sadece zamanını heba etmiş olursun, zamanını ve hedefini verimli bir şekilde çalışarak yönetmelisin. Planlı yaşamak kimine güzel gelir, kimine ise çok sıkıcı. Ben planlı yaşamadan nefret eden birisi olarak, her gün 5 dakikamı bugün ne yapacağım diye düşünmeye ve maddeler halinde yazmaya çalışıyorum. Haftalık, aylık, yıllık ve 5 yıllık bazda henüz bunu gerçekleştiremedim, umarım sen gerçekleştirebilirsin.
6- Duygularını Yönet
İnsan bazen çevresindeki kişilerin hatta kendisinin geçici olduğunu unutabiliyor. Hali hazırda İstanbul ili 2 günde 2 deprem yaşamış iken, hayatımızda, değer verdiğimiz insanların bizlere zarar vermesi kaçınılmaz olacaktır. Sonraki süreçte ise yaşadığımız duygular, öfke, kin, hüsran, acı, üzüntü belki de depresyona giden yolda Ferrari etkisi yaratabiliyor. Bu süreçlere başvurmadan, direkt insanları affetmek yapabileceğimiz en verimli yol. Şimdi aklınıza “nasıl yani beni o kadar üzen, kıran, yıkan insanı sadece affedecek miyim, şaka yapıyorsun” gibi bir cümle oluşmuş olabilir, ama cevabı evet. Yıllar sonra dönüp baktığında gülüp geçeceğin bir insan, bir olay için şu anını heba etmek istemezsin, güven bana.
7- Sorularını Yönetme
Üniversite bittiğinde, iş hayatına atıldığımızda, kişiliğimiz ve karakterimiz yavaş yavaş oturacak ve içimizdeki çocuğu her geçen gün kaybetmeye başlayacağız. Umarım koruyabiliriz. Süreç henüz buraya gelmeden önce, 30’lu yaşlara giriş yapmadan önce, merak edin dostlar. Soru sorun, utanmayın, konuşun, paylaşın, öğrenin, öğretin, çekinmeyin. Ne kaybedebilirsiniz ki? Bir şeyleri merak etmekten daha doğal ne olabilir ki? İnsanlık nasıl gelişti sanıyorsunuz? Oturduğu yerden mi? Çekinerek mi? Asla. Şuan korktuğunuz şeyler, yıllar sonra o kadar komik gelebilir ki. Kaybetmekten mi korkuyorsunuz, kaybedeceksiniz. Gelecekte başarısız olmaktan mı korkuyorsunuz, başarısız olacaksınız. Neden mi? Çünkü bunlar olmadan ne kazanmayı ne de başarılı olmayı öğrenebilirsiniz.
8- Aşkını Yönetme
Genç yaşlarımızda hepimiz sürekli birilerinden hoşlanırız, beğeniriz, konuşmak isteriz, vakit geçirmek, sevmek, sevilmek. Bunlar normal lakin bunları aşk ile karıştırmayın diye de bir parantez açalım, aşk öyle kelimelerle anlatabilecek bir şey değildir. Bizim bu hissettiğimiz “sahip olma” hissi, bir süre sonra geçecek ve hayatımızda hiçbir şeyin değişmediğini zamanla acı bir şekilde hissedeceğiz. Bu yaşanılan süreçten sonra, var olan kişilik özelliklerimiz daha da katlanacaktır. Depresif bir kişiliği olan birisi daha da depresiflecek belki de içine kapanacak, özgürlüğünü ve istediğini koparmayı bilen bir insan, daha fazlasını isteyecektir. Kendi başına hayatta kalmayı bilemeyen kişi, başka bir bireyle de hayatta kalamayacaktır. Sürekli sıkıntılar ve sorunlarla boğuşacaktır. Bu yüzden bir yerlere ait olmak istiyorum ne yapmalıyım demeden önce, kendinize ait olun. Bizi tamamlayacak ve bir olabilmemizi sağlayacak bir insanla tanışmadan önce, kendimizi geliştirmeye devam etmeli ve kendimizdeki eksiklikleri, zayıflıkları görmek zorundayız. Birinin bizi tamamlamasını istiyorsak, onunla tamamlanma yolculuğunda buluşmadan önce, kendimizi tamamlama yolculuğuna girmiş olmalıyız.
9- Vücudunu Yönet
Yurtta yaşayan insanın durumu daha da zordur. Sürekli hazır yiyecekler, içecekler ve sağlıksız geçen günler. Zaman geçtikçe abur cubur ve şekerli içeceklerden uzaklaşacak ve ne kadar zararlı olduğunu fark edeceğiz. Bunları fark etmek için zamanı beklemek yerine, şimdiden bize zarar vereceğini hatta öldürebileceğini bildiğimiz hazır, bol yağlı, paketli, şekerli yiyecek ve içeceklerden uzak durmak için neden yaşlanmayı bekleyelim? Sağlıklı yaşamak istiyorum ne yapmalıyım diyorsanız, bunlara dikkat edin, çok geç olmadan önce. Bir parantezde fıtıklar, bel ağrıları, romatizmalar için açalım. Çevremizdeki insanları gözlemliyoruz, masa başında çalışanların boyunlarında, ağır işlerde çalışanların bellerinde hasarlar oluşabiliyor. Arka cebimizde taşıdığımız cüzdandan tutun nasıl yattığımız omuriliğimiz için kritik bir öneme sahip. Nerede olursanız olun, gerek işte, gerek okulda, gerek ise evde. Lütfen her saat kalkın ve 5 dakika yürüyün. Kaybedeceğiniz şey 5 dakika olabilir, ama kazanacağız şey neden 5 yıl olmasın?
Umarım okuduğunuz Hayatımı Değiştirmek İstiyorum – Hayatı Yönetme Sanatı adlı yazımızda başta hayatımı değiştirmek için ne yapmalıyım olmak üzere çeşitli sorulara cevap bulmuşsunuzdur. Daha güzel bir hayat dileğiyle, hoşca kalın.
Görsel Kaynak