Depresyon tedavisinde ilaçlar ne kadar etkili?
Kısa cevap: İlaç-İlaçlar bir tedavi değildir. İlk kullanıldığı zamanlarda etkili olduğu düşünülse de sonrasında bağımlılık yapan bir maddeye dönüşür. Böylece bırakmak oldukça zorlaşır.
Fiziksel hastalıkların tedavisinde ilaç oldukça etkilidir.
Fakat psikopatolojik dediğimiz ruhsal bozukluklarda ilaç tek başına yeterli olmamaktadır. Çünkü ilaç danışanın ruhsal sıkıntısına dokunmaz, daha çok ruhsal sıkıntısının bedensel yansımalarına dokunur. Yani danışan geçici bir iyileşme içinde olduğunu düşünse de aslında yüzeysel bir iyileşme yaşamaktadır. Hâl böyle olunca ilaç kullanımı haftaları ayları geçse de tedavi olmadığını danışan kendi de fark edecektir. Çünkü asıl tedavi serbest çağrışım dediğimiz katarsisle, yani danışanın terapistiyle konuşmasıyla olur.
Konuşmak nasıl oluyor da bir tedavi yöntemi olabiliyor, diye sorulacak olursa bunun biraz geçmişine gidip açıklamalar yapmaya çalışalım. Bilindiği üzere Freud hipnoz yöntemini ilk vakalarında çok fazla kullanmıştır. Tabii ki hipnozu geliştiren o değildir ama ruhsal bozukluklarda kullanılması noktasında adımı atan o olmuştur. Özellikle konversiyon bozuklukları dediğimiz birtakım hareket yoksunlukları, kişinin uzuvlarında his kaybı yaşaması/oynatamaması gibi durumlarda hipnoz yöntemi tedavi edicidir. Fakat gelin görün ki sınırlı bir yöntemdir ve hastalığın sadece belli bir süreye kadar geçmesini sağlamaktadır. Yani hasta hipnozdan sonra birkaç saat iyi olsa da sonrasında eski hâline geri dönmektedir. Bunu fark eden Freud başka bir yöntem üzerinde çalışacaktır. Sonrasında psikanalizin de mihenk taşı olan bu yöntem “katarsis” şeklinde isimlendirilerek hastanın içinden ne geliyorsa o an dökmesiyle anlam kazanacaktır. Ve bu, günümüz psikoterapilerinde de birtakım düzenlemelerle kullanılacak olan bir yöntemdir. Bu düzenlemeleri şu şekilde ifade edebiliriz: Psikanalizde danışman yani analist, analizana (hastasına) katarsis esnasında müdahale etmez. Onun istediği kadar anlatmasını sağlar. Bu esnada analizanın anlattıklarından bir çıkarım yapar. Fakat günümüzdeki terapilerde karşılıklı bir konuşma var. Yani danışman da sorular yöneltir. Hatta “ödev” dediğimiz danışanın zorlandığı durumları çözmek için birtakım metotlar da geliştirilmiştir. Tedavinin kalıcı olması adına bu ödevler de önemlidir. Çünkü psikolojik tedavi sadece fiziksel bir şeyi gidermek için değil danışanın hayatını değiştirmesi içindir. Zorlandığı, başa çıkamadığı durumlarla artık başa çıkıyor olması için çalışılır.
İlaç alışkanlık kazandırmaz. İlaç duygularımızı değiştiremez.
İlaç oldukça yüzeysel çalışır psikolojik tedavilerde. Etkisi vardır ama tek başına işe yarar, diyemeyiz. Bu sebeple terapi oldukça önemlidir. Bu konuyu depresyon temelinde açıklamak yetersiz kalacağı için genel bir açıklama ile açıklamak daha doğru olacaktı. Bu sebeple böyle anlatıyor olduk.